Atomun İçine Giriyoruz-Kuark-Gluon-Sicim

Hasan

     Şimdi bulunduğumuz seviyeden 100 misli daha küçültülmüş bir evrene gidelim. Bu alemde tüm ölçüler anlamlarını kaybeder. Sadece ifade kolaylığı için rakamlar konuşur. (10 üzeri-12) metrelik, yani 1 santimetrenin 100 trilyonda biri kadar minicik bir uzayın içine dalıyoruz. Atom çekirdeği içindeyiz şimdi. Burası gerçekten dehşet verici, ürpertici ve şaşırtıcı bir gizlilikte ve güzellikte!

     Öylesine bir ahenk, öylesine mükemmel bir denge ve öylesine yüksek bir matematik ve fizik var ki, akıllar iflas etmekte zihinler altüst olmakta! Az önce atom çekirdeği içindeki artı yüklü protonlardan söz ediyorduk. Çekirdekte sadece proton yok, nötron denilen yüksüz parçacıklarda var. Elektronlar kütlece çok küçük olduğu için atomun bütün kütlesi Çekirdekte toplanmış gibi kabul edilir. Daha derinlikler bitmedi ki! Yolumuza devam ediyoruz.

     (10 üzeri -14 m)' ye ulaştık. Peki ne demek 10 üzeri -14 m? Ya da 10 üzeri -16 cm? Bir santimetrenin milyonda birinin, milyonda birinin, onda biri kadar bir boyuttayız şimdi. Eski boyuttan 100 kat daha derindeyiz.

     Bu derinlikte artık kuvvet kavramı ortaya çıkıyor. Doğada 4 adet kuvvet var! Birincisi, her gün etkisi altında kaldığımız; yalnız dünya üzerinde değil, tüm evrende bulunan, gök cisimleri arasında da var olan çeken ünlü çekim kuvveti gravitasyon (yer çekimi)'dir. Bu kuvvet sayesinde dünya, güneşin etrafındaki yörüngesinden çıkamaz, Ay'da, dünyanın çekim kuvvetinin etkisinde kaldığından belli bir yörüngede, belli bir hızla hareket eder. ikinci kuvvete "zayıf çekim kuvveti" derler. Adının "zayıf" olması sizi kandırmasın. Bu kuvvetin etkisi sadece atom çekirdeği içindedir. Küçücük mekanlarda daracık aralıklarda o kadar kuvvetlidir ki, çekim kuvvetinden (10 üzeri 25) kez daha fazla! Yani, zayıf çekirdek kuvveti, çekim kuvvetinden milyon kere milyon kere milyon kere milyon kere  kez daha büyük! Üçüncü kuvvet ise "elektromanyetik kuvvet" olarak biliniyor. Bu kuvvet elektrik yüklü parçacıkları hem birbirine çekmekte, hem de itmekte harikalar yaratıyor. Artık biliyoruz ki, atom çekirdeği içinde artı yüklü protonlar ile yüksüz nötronlar mevcut Soru şu:



     Mademki aynı yükler birbirini itiyorlar; acaba neden iki proton birbirini itip de çekirdekte ki dengeyi, o mükemmel ahengi bozmuyor! Nasıl oluyor da protonlar çekirdek içinde birbirlerine kenetlenmiş bir halde bulunuyorlar? "Güçlü çekirdek kuvveti". İşte bu büyük kuvvet, doğanın en büyük kuvvetidir. Ama en zarif kuvveti de! Güçlü çekirdek kuvveti çekim kuvvetinden 10 üzer 40 kez, zayıf çekirdek kuvvetinden 10 üzeri 15 kez, elektromanyetik kuvvetten de 10 kat daha büyüktür. Zira Elektromanyetik kuvvetten 10 kat daha fazla olması nedeniyle, çekirdeğin dağılıp parçalanmasını engelliyor.

     Özetle dereceleme yaparsak,

     Çekim Kuvveti: 1
     Zayıf Çekirdek kuvveti: 10 üzeri 25
     Elektromanyetik Kuvvet: 10 üzeri 39
     Güçlü Çekirdek Kuvveti: 10 üzeri 40

     Doğadaki en güçlü kuvvet, çekim kuvvetinden 40 misli değil, (lütfen buraya dikkat) tam 1 sayının yanına 40 sıfır konmakla elde edilecek değer misli büyüktür.

     Kaldığımız yerden devam edelim. 10 üzer-14 seviyesine gelmiştik. Daha da derine inelim ve artık 10 üzeri -18 metrelik bir mekana indik. Peki ya neden burda protonun artı yükü vardı. Çünkü protonun içinde quark (kuark) denilen parçacıklar vardı. İşte bu parçacıklar protonun yükünü nötronun yüksüzlüğünü oluşturmaktaydı. Bitmedi! Kuark'ların içinde gluon dene küçük parçacıklar vardı. Bundan sonra ortaya " String Kuramı" Türkçe'de "Sicim Kuramı" ortaya çıktı. Kuarkların içinde, gluonların da için de sicim gibi kıvrak, kıvrak, çok boyutlu, ufak, dürülmüş, bükülmüş, eğrilmiş, düğümlenmiş "sicimler" varmış.


     Tam tamına 10 üzeri -33 cm. Peki ne yapıyor bu sicimler? Çok ilginç! Gerçekten de çok ilginç! Sanki bir keman telinin değişik notalardaki titreşimleri gibi, farklı frekanslar da titreşip duruyorlar. Böylece atom çekirdeği içindeki proton ve nötron gibi parçacıklar, tek bir sicimin değişik "seste" titreşimleri gibi sayılıyor.


     Şimdi buraya kalın bir parantez açıp, önemli bir konuyu gündeme getirsek,

     "Her şey Allah'ı tesbih eder, ama siz onların tesbihini anlayamazsınız." (İsra: 44)

     Kutsal ayetine gönderme yapsak, taşlar yerine otururmu?

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)